Tıpta travmanın iki tanımı vardır. Biri vücutta organik ya da hücresel hasara yol açan darbenin yarattığı etki, diğeri de ruhsal travmadır. Ruhsal travma kişiyi aşırı derecede korkutan, çaresizlik hissi veren, çoğunlukla olağandışı ve beklenmedik olayların yarattığı etkiye denir. Bir yakınını kaybetmek, kaza geçirmek, taciz ve şiddete maruz kalmak veya doğal afet atlatmak ruhsal travma örnekleridir. 

Hayatımızda bize üzüntü veren pek çok olay olur ancak bunların her biri ruhsal travma yaratmaz. Öte yandan ruhsal travma oluşması için çok büyük kayıplar ya da olaylar yaşanması da gerekmez. Bazen başkalarına önemsiz görünen bir şey de kişide kalıcı etkiler bırakabilir. Travma zihnimizi, duygularımızı etkilediği gibi beyin kimyasına da etki eder. Travmanın etkileri oldukça uzun vadeli olabilir, çocuklukta yaşanan travmalar yetişkinlikte hala etkin olabilir. 

Ruhsal travmanın çözümlenmesinin birçok yolu vardır. Ancak ilk adım travmaya neden olan unsurların farkına varmak, daha sonrasında da etkilerini tam olarak saptamak olmalıdır. Çoğunlukla verdiğimiz tepkilerin, hissettiğimiz duyguların ve ruhsal bozuklukların kaynağını bulmak dolaşmış bir yumağı yeniden sarıp ipin ucunu bulmak gibi karmaşık bir iştir. Bu yüzden travmalarımızı incelerken bir uzmandan yardım almak iyi bir fikirdir. Konuyu biriyle paylaşmak hem söylenmemiş travmanın gücünü azaltacak hem de paylaştığımız kişi bu alanda uzmansa travma çözümleme adımlarında bize rehberlik edecektir.

Travma ve çözümü hakkında daha fazla öğrenmek isterseniz, bu konudaki podcastlerimizi dinleyebilirsiniz.